Dün aksam kentimizdeki film festivalini ziyaret ettik. gecenlerde tesadüfen yolda rastladigim, eski almanca partnerim Markus`la. Festivalde bir de Türk filmi yarisiyor, Reha Erdem`in Bes Vakit`i. Hatta bizim film baslamadan, Bes Vakit`in gösterimi varmis ve biz salona girerken film hakkinda konusma yapiliyordu. Alman sunucu, Nuri Bilge Ceylan`in Uzak filmi ile ilgili biseyler soruyor, anlatiyordu. Bir de türk konusmaci vardi, galiba oyunca falandi. taniyamadim.
Ben istemeye istemeye, Markus`a söz vermis oldugumdan dolayi gittim sinemaya. Bu siralar cok ciddi bir sekilde yapmam gerekenler var. Sallamadan, savsaklamadan. Iste bu sebepledir ki, kolumu bile kipirdatma istegim yok. Cocukken sofrayi kurmam gerektiginde, karnima bir agri girmesi ve o sebepten kanepede kivranmam gibi bir sey. Yani karnim gercekten mi agriyor yoksa sofra kurma isiyle ugrasmak istemedigimden ben mi uyduruyorum bunu bilemiyorum. Ama bildigim, ben böyle durdukca, yapmam gerekenler daha da birikiyor ve yumurta cok fena yaklasti.
Cuma, Kasım 24, 2006
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder