Çarşamba, Kasım 23, 2011

Oglun kebap getirdi, sensiz yedik kaynana

Bazı ilişkilerde hep yalan söylemek gerekiyor. Pembe membe, yalan işte. Hep hesaplı kitaplı olmak gerekiyor.

Mesela, S.nin annesine rüyalarımı anlatırken bile yalan dolan, uydurma ekleyerek, degistirerek anlatıyorum. Son rüyamda, onun evinde, halıyı süpürmemi söylüyordu bana ve ben de cemkire cemkire süpürüyordum. Fakat telefonda ona anlatırken, "ben biraz sıkıntılıymışım, teyzen'cim bak şurada, yerde bişi var, onu süpürsene" diyomussun sen, ben de süpürüyomuşum, diye tatlı tatlı anlattım.

Ya ben mi çok yalakayım yoksa ya? Gerci bende büyüklere, yaslılara karsı kendimi begendirme, heveslendirme sevdası vardır, onu biliyorum. Napayım, seviyorum yaslıları. Onlar da beni sevsin istiyorum.

Ama yukarıdaki olay biraz gelin kaynana fantazisinden kaynaklandı gibi.

Biz de çocuk olduk.

Bazı duygular kesinlikle ta cocukluktan, bilmem ne zamandan, hangi andan ise, taa oralardan kalma.

Şimdiki hayatımda ya da uzun zamanki hayatımda hic karsılıgını bulamadıgım etkilenmeler, duygulanmalar ya da tarif edemeyecegim haller oluyor zaman zaman. Simdi, simdilerde yanımda olan birine anlatmaya calıssam olan biteni bos, hafif, anlasılmaz gelecek duygular bunlar.

Ama cok sasırtıcı bu hal bence. Çocukken dünyayı hayatı kesfetmek nasıl heyecan verici ise, yaş geçtikce de çocuklugu, izlerini kesfetmek o derece, belki ondan da heyecan verici.

Pazartesi, Kasım 21, 2011

Sen sallandıkca ben bakarım

Dün S. cok sıkıntılıydı. Öyle sıkıntılıydı ki, bir ara "gel de, öpeyim seni" dedigimde, "ıhh sonra" diye artizlik yaptı. Halbuki minik yavru köpekler gibi salya akıta akıta gelir normalde. (Aha da beni öldürür bunu okursa :)

İş yerinden dolayı biraz dertli. Aslında çok ciddi sorunlar yok ama arada tepesi atıyor. O sıkıntılı olunca ben ondan da beter oluyorum sanki. Ne bilim şefkat galiba, yazık, kıyamıyorum.

Böyle sıkıntısı hakkında konusa konusa uyudugumuz için rüyamda onu gördüm; Konusuyoruz, gülüyoruz falan. Bir bakıyorum ki ayak parmagına kocaman bir çivi saplanmış. Gülümsüyor, önemli degil der gibi. Sonra bir şekilde cıkarıyoruz çiviyi, rahatlıyor. Rüyanın bundan sonrasını uyanıkken kendim yazdım. O civiyi alıp, S.nin canını sıkanların gözüne soktum. :)

Dün araba aldık bir de :)

Çarşamba, Kasım 02, 2011

leylegi havada gormek

Bugun Antalya'ya gidiyorum. Yarisma vardi ya, onun icin. Oradan baska iki sehre gecip bayram sonunda tekrar eve donecegim.

Son haftalar cok hereketliydi. S.'nin ablasinin deyimiyle 'leylegi havada gorduk'
Benim bir yurtdisi uc tane de yurtici yolculugum var. S ise benden beter durumda, bir yerlere gidip duruyor. Dun Barcelona'ya gitti kendileri. Bunca yolculugun hic birini beraber yapamadik. Sadece bayramda S'nin anasinin evinde, memlekette bulusup, evimize birlikte donecegiz.

Bu kis Almanya'ya gitmek istiyorum. Kis guzel olur orada. S. ile teyzemlere falan gideriz.