Cumartesi, Şubat 10, 2007

Gözyasi Perisi`nden mektup

Ben gözyasi perisiyim. Kücük bir damlayim... Bindir yildiz isigi bir araya gelir, gözyasi olur. Ben, binbirincisiyim o yildiz isiklarinin.
....
Hadi... Beni tanimadiginizi söylemeyin, sizin gözyasinizin binbirinci isigiyim ben. Mektup yazdiginiz kisinin omuzunda unutmustunuz beni. Simdi, sizinle uzun bir aradan sonra yeniden görüsebilme sansim var.


Sizden ayrildiktan sonra.....
...
Günlerden bir gün omuzunda kaldigim kisinin basinin üzerinde dolanip duran ve sizinle konusabildigini söyleyen bir mektup perisiyle karsilastim. Pek gözüm tutmadi kendisini (cünkü periler insanlarla konusmazlar) uyduruyor diye gecirdim aklimdan. Eger gercekten istersem ve söylediklerini yaparsam, söyleyeceklerim varsa eger, size aktarabilirmis. Iyi öyleyse, ben de bir masal anlatayim size dedim. Yine de su, cok bilmis mektup perisinin, anlatacagim masali araklamayacagi, size kendi masaliymis gibi aktarmayacagi ne malum? Anlatacagim masal, özel sinirlerle ulasacakmis size, bir insanin yazdigi mektup gibi okuyacakmissiniz masalimi...

Benim gibi serüvenden serüvene kosan bir perinin yutacagi bir hikaye mi bu? Elbette degil... Ama ya söyledikleri dogruysa?

...
Artik özgür bir periyim, farkinda oldugunuz gibi biraz ukalayim, ama özgürlügümü sizin mutsuzlugunuza borclu olmam beni ne kadar üzüyor bilseniz... Belki de size anlatacagim masal sizi güldürür, öyle güldürür ki, benim gibi bir peri kayar yanaklariniza, özgürlügünü mutlulugunuza borclu oldugunu bilerek mutlu yasar.

...

Hiç yorum yok: