Cuma, Temmuz 13, 2007

Ulus Baker diye bir adam varmis

"Giderek salak alışkanlıkları ve beklentileri olan bir orta sınıf erkeğine dönüşüyorum sanki, henüz sınıfa girmiş değilim belki ama eşiğinde bekliyorum ve girmek için hevesleniyorum. Oysa ben yirmili yaşların büyük kısmını buna direnerek, bu tür olasılıkların hepsinden tiksinerek geçirmiştim"

...

Ulus Baker ise öyle degilmis, bunca kopyanin arasinda cok degisik biriymis. Ben ne tanimisim, ne adini duymusum ölene kadar.

...

Genclik cok baska bir sey. Deli genclikten bahsediyorum. Yaslarimizin kagit üstünde genc göründügü ama gencligin verdigi deliligin, inadin coktan damarlarimizdan cekilmeye basladigi otuzlu yaslar ve devamini kastetmiyorum. Bu genclik degil, bu er meydani, kimisinin genclikten kalan hirkasini degistirdigi, kimisinin hirkasini coktan cikardigi.

Hepimiz bir bir unutuyoruz o inatlarimizi, o zamanlar baktigimiz gözlerin gördügü cirkinlikleri. Simdi, cirkinlikler birer gereksinim, birer mecburiyet.

"Ah gencler" diye hafif gülümseyerek bakiyoruz o deli genclere artik. Biraz edebi olanin gülümsemesinde bir acilik oluyor belki.

4 yorum:

Adsız dedi ki...

gazetede ilanları görünce şaşırdım. bir yandan da sanki o adam buna yazgılı gibi geldi.
ankara'yı güzelleştiren insanlardandı. ve hemen her ankaralı gibi türkiye'nin farkında olamadığı değerlerdendi. ekşi'de yazdığı gibi o kadar derindi ki yanında hepimiz sığdık. veya senin dediğin gibi o o kadar dışarıdaydı ki biz hep konformist kaldık.

teyzenteyfik dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
teyzenteyfik dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
teyzenteyfik dedi ki...

Simon,
öyle kalmaya devam edecegiz sanirim.