Fakat bahsi gecen umut gelip benim basucuma konmadi bu hikayeden sonra. Madem oyle iste boyle deyip, markete gidip yesil sogan aldim ve mercimekli kofte yaptim. Yanina ayran ve kendi yapimim lahana tursusuyla yedim.
Salı, Mart 10, 2009
Hayat, yanina ayran ve tursu yakisan mercimekli kofte gibi olsa
Netekim sali pazarina gidemedim. Yagmur bir dakika bile boynunu bukup, durmadigindan dolayi! Yine, heves ettigim bir seyi yapamamaktan dolayi mutsuz gecirdim ogleden sonrami. S. umutsuzlugun dibine vurmus ruh halimi biraz degistirir belki diye (sanirim) tum isini gucunu birakip, Edgar Allan Poe'dan iki kisa hikaye okudu bana. Birisi "Kuyu ve Sarkac" idi. Engizisyon mahkemesi tarafindan mahkum edilen birinin, infazini beklerken, tum kosullara ragmen icindeki kurtulus umudunu ve cabasini cok cok guzel anlatiyordu. Ki sonu hic fena bitmedi.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
Afiyet, bal-şeker olsun..
Güzel arkadaşım..
Sen, herşeye inat umudunu yitirme yine de.. :)
Kamille,
umut umut nereye kadar? :)
Gel, birlikte yapip yiyelim, o vakit daha da bak-seker olur :)
Yorum Gönder