Salı, Kasım 25, 2008

30.yil







Aslinda onemli bir gun bugun, gunun gidisati hic oyle gorunmese de. Artik 30 yasinda biriyim ben. Kulagima hic iyi gelmiyor, hele kalbime.

Annemin dedigi gibi, cok uzuluyorum yaslanacagim icin. Ne yapayim, elimden baska turlusu gelmiyor.

Bir haftaya yakindir sabahin korunden gece yarilarina kadar, onumuzdeki cumartesi bitmesi gereken bir projeye yardim ediyorum. Dun gece eve girdigimde ne cok yoruldugumu farkettim. Ama pazar gunu bir kacamak yaptim ve Asliberry ile bulustum. Cok cok iyi geldi bana onunla gorusmek. 

Bugun gitmedim su projeye yardim isine. Evde kalip yarinki bir gorusme icin hazirliklar yapmam gerekiyor. 
Dogumgunum bu yil boyle gececek, evde tek basina calisarak.
Bir ara cikip saclarimi fonletecegim ve su faturasini yatiracagim.

(Blogumun 3. yilini kutlayan, kutlamayan, beni ziyaret eden herkese cok tesekkurler)

Salı, Kasım 18, 2008

3. yıl


















Bu ayin basinda blogum 3. yilini doldurmus. 3 yildir vazgecmeden, tembellik etmeden, keyifle yazmisim. 

Cumartesi, Kasım 15, 2008

El edersem eve gel, göz edersem cama gel

Insan Istanbul'da yasiyorsa en az  haftada bir iki disarida yiyor yemegini. Hele coluk cocuk yoksa kesin oyle oluyor. Evden bir ciktin mi geri donmen mutlaka saatleri buluyor. Zaten her koseden guzel kokular gelen bir sehir. Dolayisiyla ac karinla o kokulara karsi koyamiyor insan.

Ben ilk memleketten, kucuk sehrimizden ayrilip da gorece biraz daha buyuk bir sehre gittigimde en cok buna sasirmistim; insanlarin disarida, ayakustu yemek yemesine. Eve gidecek insanlar neden disarida yemek yer, diye dusunur, sasirirdim.  Mesela adam isten cikmis, eve gidiyor ama yol ustunde bir tatli alip, yiyor falan. Hani cocuk desen cocuk da degiller.  Meger bunlar buyuk sehrin cilveleriymis, sonradan ayiktim.

Salı, Kasım 11, 2008

Hala garip seyler oluyor

Uc Maymun'u izlemeye gittigimde sinemada fragmanini gormus, saskinlik ve urpertiyle S.'e donup, bu ne lan, demistim. 

Oyle komik (uydurma, sahte) sozler ve sahnelerdi ki, gulmekten kendimi alamamistim. Filmi izlemedim ama benim agzimi acik birakan, komedi gibi olan fragmanin filminden, bildik bilmedik, ciddiye aldigim almadigim bir cok kisi ovguyle bahsediyor. Sastim kaldim. Nasil yani? 

Sorun yumurta mi tavuktan cikti, tavuk mu yumurtadan cikti problemini bile asiyor. Gorunmeyen bir yumurtadan nasil bir tavuk cikar da millet yemeye doyamaz? 

Yazmayi unutmusum, Issiz Adam filminden bahsediyorum.


Pazartesi, Kasım 10, 2008

Garip seyler oluyor

Her seferinde sasiriyorum, tencerenin dibine koydugum bir avuc misir nasil olur da patlayinca dev gibi bir kabi doldurur, diye. Her defasinda, acaba bir daha  patlatmadan once ve sonra misirlari saysam mi, diyorum. Bu derece inanamiyorum yani.

Cuma, Kasım 07, 2008

Cok yalvarma kabul olmaz dilegin

Teyzemi aradim demin, kac haftadir konusmamistik. Cok ozlemis beni, cok alismislar meger bana. E, tekrar donsem Almanya'ya ne olurmus. Halen kosturmaktan bikmamis miyim. Obur is ne olmus (S.den bahsediyor)sakin evlenip falan yesil pasaportumu oldurmeseymisim, hic olmadi onunla gidip gelseymisim canim her istediginde. 

Galiba bunlar benim bu ay otuz yasina girecegimi, yasitlarimin peslerinde bebelerle, hic olmadi kariyerle dolastiklarini, kendime ait yer bezlerim, tavalarim olmasini istedigimi unutuyorlar.* Hos, bunlarin hepsinden cok artik emeklerimin bir halta yaradigini, bir karsiligi oldugunu gormek tek derdim. Yoksa ne tava, ne tencere ne de koca derdindeyim. Olsa olsa tek derdim gozlerimin etrafinda olusan ilk kirisikliklar olur.

Bir de, gelirken mis gibi bir kutu (100gr) American Spirit tutunu getirmistim, sarip sarip iciyordum. Bugun o da bitti, bulamadim da hicbir yerde. Onun yerine Drum marka tutun aldim. Berbat bir sey. En erken aralik ayinda gelecek olan ablama siparis ederim tutunu. Istanbul'da nereden bulabilirim, bilen var mi? Sigara icenlere de israrla tutun icmelerini, mumkunse de bu 100% dogal tutunu bulup denemelerini tavsiye ederim. Tutun sarmak hem cok zevkli ve icimi guzel hem de sigarayi daha az icmenizi sagliyor. 

*Cevremdeki okuldan falan arkadaslarimin hic biri henuz bu tablonun icinde degil.

Çarşamba, Kasım 05, 2008

Pazartesi, Kasım 03, 2008

Belediyelerimiz ve web siteleri

Bugun S. bir sebeple belediyelere sayip soverken soylemisti; bizim belediyelerin web sayfalari belediye baskanlarinin kisisel sayfasi gibi, diye. O dedikten sonra Almanya'daki ornekleri dusunmustum ama simdi bakip, bir karsilastirma yaptim da, sonuc korkunc. Buradaki belediyelerin sitelerine girince, gevsek siritisiyla bir baskan karsiliyor sizi. Baskanimizdan mesaj var, baskanimiz konusuyor, baskanimiz basbakanimizla elele, baskanin gundemi gibi basliklardan gecilmiyor.  Aslinda bu siteler, baskanlik edilen halka dair oyle cok bilgi veriyor ki, ozellikle halkin guc/iktidar karsisindaki tutumu ve gucun/iktidarin halka bakisi hakkinda. 
Arastirmaci TT sizin icin biraz secme yapti, hadi bulun bakim 70 farki 

Oncelikle Almanya ve Isvicre'den bir iki sehrin web sitesine bakalim. Fotograflara tiklayinca buyuk halini gorebilirsiniz.(Ben denedim, olmuyor)

Dresden/Almanya













Kreuzlingen/Isvicre













Zurih/Isvicre
















Mannheim/Almanya
















Evet, bundan sonrakiler Turkiye'den

Sirayla Malatya, Samsun, Izmir ve Ankara. Tabii ki favorim Melih G. ile Ankara. Malatya hernekadar cok basarili olsa da Melih G. nin ciciligi, ayni sayfada 4 farkli fotografini sergileme (medeni!) cesareti birinciligi acik ara farkla hakediyor. Kismetse bayramdan sonra Facebook'daki ANKARA'DA BIR SURREALIST MELIH G. grubuna da uye olacagim.