Gocmenlerin, kacak, kagitsiz, guvencesiz yasayanlarin, daha bir sure once haksizliga ugrayip, isinden atilan bir isciden isverene donusen biri tarafindan nasil da acimasizca kullanildigini anlatiyor. Ve bunun hep boyle davam edecegini, bu sistemde baska yol olmadigini esas mih gibi cakiyor insanin aklina.
Almanya'da gocmen, kacak yasayanlarin hikayesini cok duydum. Bazilarini tanidim. Onun gibi.
Ilk gunlerde, hic calisma iznim olmadigi ama kendi masraflarimi kendim karsilamak zorunda oldugum gunlerde bir yerde calismistim. Ucret konusunda tartisirken, bu bana haksizlik gibi bir laf etmistim patrona. Karsiliginda "ne hakki, sen ne hakkindan bahsediyorsun, bu ulkede senin hic bir hakkin yok" demis ve esprisine icten ama sevimsiz bir sekilde gulumsemisti. Hakliydi.
Kardesim, bu dunyanin baska bir boktan ulkesinde hayalindeki, kendine sunulmayan ve bekledikce asla da gelmeyecegini bildigi, hayati kazanmak icin cirpiniyor. Bu cirpinma sirasinda cok sikinti cektigini ve hirpalandigini biliyorum. Korkarim ki sonu, bir dunya hayal kirikligi ile gecmis, gitmis gencligi olacak bu cabanin. Gorunen bu.
Filmi izlemeden once cay demlerken, gunlerdir evde su eksik bu eksik diye soylenmeme ragmen aslinda cok luks bir hayatimiz oldugunu, demleyebilecegimiz 4 degisik cesit cayimiz oldugunu soylemistim S. e. Tam o sirada kardesim gelmis aklima ve cayin tadi kacmisti. Simdi, filmden sonra o cay daha da burnumdan geldi.
4 yorum:
dünyanın kendini ağırdan satan her ülkesi boktan.
bir de şu ken loach ne adam. hep soldan vuruyor ve hiç kendini tekrarlamıyor, hiç düzeyini düşürmüyor.
Simon,
cok fena vurdu beni bu film, hem soldan hem sagdan!
Yönetmenin derdi dayak atmak değilken, öyle ince ve sade anlatmışken, kendimizi dayak yemiş gibi hissetmek...
Ben de öyle hislerle seyrettim, çok gerçek ve çok dokunaklıydı.
:(
ekmekcikiz,
evet, bence de derdi dayak atmak degildi hic ama etkisi oyleydi ...:(
Yorum Gönder