Dün epeydir görüşmedigim, taa Alamanya'dan eski bir iş arkadasım aradı. Belki burada ondan bahsetmisimdir... Emin degilim. Özünde sevdigim, beni sevdigini bildigim, basıma bir iş gelirse elinden geleni yapmaya çalısacagını tahmin ettigim bir insan. Aslında etrafta sizin için böyle düsünecegini bildiğiniz bu kadar az insan varken çok az görüsüyor olmak, hatta görüsmüyor olmak da garip sanırım. Yok ama degil, bazı ilişkileri mesafe besliyor bence. Mesela bazen aşkla, bazen hasretle, bazen deli bir özlemle aklıma düşen kişiler oluyor. Bunlarla uzundur haberlesmemiş, temas kurmamısım, ama kurmaya niyetim de yok gibi. Kıpırdamadan durmak, anmak ayrı bir zevk olabilir mi?
Geçen bir arkadaş anneannesini anlatırken söyle dedi; hep hikayeler, anılar, masallar anlatırdı ve anlattıgı anılar onun 17 yasına kadar olan hayatından ibaretti. O kadar cok anı ve yasanmıslık anlatırdı ki bir ömür gibi gelirdi. Fakat sonra bakardınız ki aslında 17 yasına kadar, babasının evinden cıkana kadar ne yasadıysa oydu anlattıkları. Hayatı orada baslamıs ve orada durmustu sanki.
Hayat bazen duruyor mu?
Çarşamba, Temmuz 11, 2012
Çarşamba, Temmuz 04, 2012
Hadi bakim
Ay sonunda İtalya'ya gidiyoruz. Bir haftalıgına. Sadece Roma gidiş, Venedik dönüş biletlerimiz, ilk iki gece için Roma'da kalacak yer rezervasyonumuz ve bir de lonely planet kitaplarımız var. İlişkimize heyecan katan spontan (sağ salim döneydik!) bir tatil olacak sanırım. Ooo mamma mia!!!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)