Tum bayrami, insallah kapimi calan olmaz, diyerek gecirdim. Hem cok fazla yapacak isim vardi hem de ev fena haldeydi. Yaklasik iki haftadir dogru duzgun supurulmemis, tozu alinmamis haldeydi. Belki normal bir ev buna dayanir ama benim yaptigim islerden dolayi evin ici kagit, kumas ve bir dunya malzemenin tozuyla, parcaciklariyla doluyor. Sonra kanepe, masa evde ne varsa hepsinin ustune bir seyler atilmis durumda oluyor. Bir duzen tutturamadim halen. Yani, bayram tatili evin icinde deli gibi calisarak gecti. Fakat bugun artik her kosecige siginmis, gizlice ve urkekce bana bakan irili ufakli toz obeklerini evde daha fazla barindiramayacagimi dusunup temizlige giristim ve su saatlerde bitti. Ev mis gibi. Simdi, tekrar calismaya devam edecegim, ama bu defa biraz daha duzenli...
Teyzem hep, allah razi olsun, tirnaginiza tas gelmesin, derdi eger onun evinde ufak da olsa bir ise elimizi atmissak. Ben biraz abarttigini dusunurdum. Iki bardak yikadim diye bu kadar duaya, lafa gerek var mi, derdim. Ama simdi anliyorum onu. Evin tum isleri sana ait oluyor, eger ev kendi evinse. Birisi ufak da olsa yardim etse, cok ama cok buyuk hayra geciyor.
Bayraminizi kutlarim. Bayram tatlisi olarak sutlac yaptim. Gelen giden olmadigindan ye ye bitmiyor...:)