Dugun vakti yaklasiyor ve yarin itibari ile Istanbul'daki tum islerimi bitirip, sonraki gun memlekete gidiyorum. Anacigimla ceyizimi hazirlayip, kinami yapmaya..:) Oradan da S.'nin memleketine gidip, dugunumu yapacagim. Sonra da balayi...
Henuz evlilik islemlerini pek hissetmemistim, yanimda yonumde aile olmadigindan dolayi ama bir haftadir sagolsunlar varliklarini iyiden iyiye hissettirdiler. Annem, aman benim kizim boyle mi gelin olacak telasina dustu anlamadigim bir sekilde. Bu telasi S.'nin ailesine de hissettirdi, mantigi tartisilir bir tarzda ve gaza gelip bizim eve biraz biraz esyalar almaya basladilar. Ee, fena da olmadi yani, ne yalan soyleyeyim..:)
Ust paragraflardan da anlasilacagi gibi epey geleneksel bir evlilik isine donustu bizimki. Olmusken tam olsun diye, kinada davul caldirma dilegimi de dile getirecegim.
Gelinligim yarin bitecek. Guzel olacak gibi.
Yine epeydir Almanya'dan, teyzemlerden bahsetmiyordum. Onlar halen sizlaniyor halime. Son anda, ben evlenmiyorum, Almanya'ya donecegim desem, sevinecekler neredeyse. Hic hoslanmiyorlar evin kizinin evlenmesi fikrinden. Halbuki 3-5 yil once evlenin evlenin diye israr ederlerdi. Neyse, evlen olmadi bosanir geri donersin, bile diyor kucuk teyzem. Onceki gun telefonda, evlen, kocani da al gel bari, dedi...:) O derece isteksiz yani..:) E, ona gore evlenmek demek, elin adaminin boklu donunu yikamak demek. Bu cumle tamamen ona aittir. Buyuk teyzeme gelince, kocadan yana hic hayir gormemis, sadece bir defa ruyasinda kocasiyla birbirlerini cok sevdiklerini ve mutlu olduklarini gormus. Sabahinda ruyasini anlatirken bile saskindi, hissettiklerine. O derece yabanci yani mutlu evlilik olayina...:)
Gelinlikcimin de bugun 7. evlilik yildonumuymus ve birak kutlmayi eve gidesi bile yokmus.
:)